MAKALE
Giriş Tarihi : 06-11-2022 14:21   Güncelleme : 06-11-2022 14:22

Muhammed Kemal Kahyalar Yazdı: Çörek Otunun Kardiyovaskuler ve Diğer Hastalıklar Üzerine Etkileri..

Muhammed Kemal Kahyalar Yazdı: Çörek Otunun Kardiyovaskuler ve Diğer Hastalıklar Üzerine Etkileri..

Çörek Otunun Kardiyovaskuler ve Diğer Hastalıklar Üzerine Etkileri

Çörek otu geçmişten bugüne tedavide kullanılan bitkilerin en önemlilerinden bir tanesidir. Çörek otu tohumu ve biyoaktif bileşenlerinin antioksidan, antidiyabetik, antibakteriyel, antikanserojenik, antifungal, antitümoral, antikonvülsan, antienflamatuar, antiülserojenik, hipoglisemik ve immun sistemi güçlendirici gibi etkilerini güncel çalışmalarla gösterilmiştir
 Ranunculaceae (Düğünçiçeğigiller) familyasına ait çörek otunun  tarımı Kuzey Afrika, Orta Asya, Güney Avrupa ve ülkemizde de özellikle Isparta, Konya, Afyonkarahisar, Kütahya, Burdur ve Çukurova bölgelerinde yaygın olarak yapılmaktadır. Bitki, yetiştirildiği ülke ya da bölgeye göre İngiltere’de siyah kimyon, Amerika’da kara kimyon tohumu, Arap toplumlarında siyah tane, kara tohum gibi isimlerle anılmaktadır. 

Ülkemizde Haziran-Temmuz aylarında çiçek açar  ve meyvesi çok tohumlu bir kapsül şeklindedir. Meyve kapsülü olgunlaşınca açılır ve tohumların rengi siyaha dönüşür. Tohumlar oval şekilli, üç köşeli, 2-3 mm büyüklüğünde taneler olup, bunlar bitkinin kullanılan en önemli kısımlarıdır. Nigella cinsinin 20 türü olmakla birlikte bunların 13 türü ülkemiz florasında bulunmaktadır. Ülkemizde ise tarımı en çok yapılan ve ticarete konu olan türü Nigella sativa’dır. Nigella kelime olarak Latincede siyahımsı anlamına gelen nigellus’tan türetilmiştir. Çörek otu bitkisi adını tohumlarının siyah renginden almıştır. 

Çörek otunun biyolojik aktif bileşikleri arasında timokinon, timohidrokinon, ditimokinon yer almaktadır.Asıl aktif  maddenin ise timokinon olduğu kabul edilmektedir.Timokinon’un çörek otunun gösterdiği biyolojik aktivitelerde önemli bir rolü olduğu bildirilmekte olup, timokinonun %18’in altında olmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Çörek otu tohumlarının karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve sekiz esansiyel aminoasidi içerdiği de bildirilmektedir. Ayrıca tohumlar yağ asitlerinden oleik asit, linolenik asit, linoleik asit, araşidonik asit, palmitoleik asit ve stearik asitten oldukça zengin olduğu bildirilmiştir. Yine yapısında karoten içerdiği, saponinler, flavonoidler, indazol tipi alkaloidler, kardiyak glikozitler, potasyum, fosfor, kalsiyum ve demir açısından da oldukça zengin olduğu bildirilmiştir.

Çörek otu bitkisi çok dikkat çekici tarihsel bir geçmişe sahiptir. Bu bitki Anadolu kökenli olup, Mısır, Suriye, Hindistan, diğer Afrika ülkeleri ve Avrupa’ya yayılmıştır .Yapılan çalışmalarda 18. Firavun Tutankhamon’un (M.Ö 1325) eski krallar vadisinde bulunan mezarında çörek otu tohumlarına rastlanılmıştır. Bu tohumların Tutankhamon’un ölümden sonraki yaşamında iyi ve sağlıklı bir yaşam dilemek amacıyla konulduğu düşünülmektedir. Ayrıca Kleopatra’nın sağlıklı ve güzel görünmek için çörek otu yağını kullandığı, Romalılar döneminde baharat olarak kullanıldığı ve Antik Mezopotamya’da da bulunduğu bilinmektedir .Hipokrat (MÖ. 460-370) sindirim sistemi şikayetlerinin azaltılması ve karaciğerin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmasını önermektedir. Ayrıca çörek otu tohumları eski Mısırlı ve Yunanlı hekimler tarafından diş ağrılarında, migrende, burun tıkanıklığında ve bağırsak kurtlarında  tedavi amaçlı kullanılmış, bunun yanı sıra adet söktürücü ve laktasyon arttırıcı olarak da reçetelendiği kaydedilmiştir.Ayrıca çörek otu bitkisi, Hipokrates ve Dioscoridesin eserlerinde "Melanthion" adı altında geçmektedir. 

Hz. Muhammed (SAV)’in ‘Ölüm dışında hiçbir hastalık yoktur ki çörek otunda onun için bir deva bulunmasın ‘ deyişi  çörek otunun  bir şifa kaynağı oluşunu vurgulamaktadır. Yüzlerce İslam hekiminin terkiplerinde yer verdiği çörek otunu 1031 yılında İbn-i Sina El-Kanun fi’t Tıb kitabında metabolizmayı harekete geçirerek halsizlik, yorgunluk gibi belirtileri ortadan kaldıran bir bitki olarak tanımlamıştır

Serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stres; damar sertliği, şeker, hipertansiyon, kanser gibi birçok hastalığın patogenezinde rol oynar. Çörek otu sabit yağının ve fenolik içeriğindeki timokinonun lipozomlardaki lipid peroksidasyonunu  yani oksidatif stresi önleyici etkisinin olduğu gösterilmiştir. Çörek otu yağının, serbest radikallerin neden olduğu beyin ve kalp anoksisi ve iskemisi, arterioskleroz, romatizma ve kanser gibi hastalıklarda lipid peroksidasyonunu azaltmada kullanılabileceği çalışmalarla gösterilmiştir.

Diyabet inflamatuar bir hastalık olup birçok kardiyovaskuler hastalığa zemin hazırlamaktadır.Çörek otundan elde edilmiş olan timokinon maddesi daha önce diabet oluşturulan deney farelerine dört hafta süreyle verilmiş ve bu süre sonunda deney farelerinin kan şeker düzeyinin önemli derecede düştüğü görülmüştür. Çörek otunun yapısındaki timokinonun karaciğerde glikojenden glikoz üretimini azaltması bu olayın mekanizmasında rol aldığı araştırıcılar tarafından ifade edilmektedir. Yapılan diğer çalışmalarda ise diabetik farelerde kullanılan çörek otu yağının herhangi bir yan etki oluşturmadan kan şeker düzeyini düşürdüğü ve bu etkisini pankreastan salınan insülin miktarının artışına bağlı olarak gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.

Kaatabi ve arkadaşları  daha önce yaptıkları üç aylık çalışmayı  çörek  otunun  uzun  süreli  etkilerini görmek için tekrarlamışlar ve oral hipoglisemik ilaç  kullanan  tip  2  diyabetli  bireylere  bir  yıl süreyle çörek otu (2 g/gün) vermişlerdir. Kontrol grubuna kıyasla müdahale grubunda AKG düzeyi ve HbA1c düzeyinde anlamlı azalma saptanmıştır. Yine müdahale grubunda tedavi süresi boyunca başlangıç  değerlerine  kıyasla  insülin  direnci düzeyi  anlamlı  olarak  düşük,  β-hücre  aktivitesi anlamlı  olarak  yüksek  bulunmuştur.  Oral hipoglisemik  ajan  kullanan  tip  2  diyabetli hastalarda çörek otu desteğinin (1 yıl) kardiyak işlevler  üzerine  etkisinin  değerlendirildiği çalışmada  çörek  otu  kullanmayan  grupta HbA1c  düzeyinde  değişiklik  saptanmazken, müdahale  grubunda  anlamlı  derecede  azalma görülmüştür
Çörek otu tohumunun yapısında bulunan timokinonun hem arterial kan basıncını düşürdüğü hem de kalp atım hızını azalttığı tespit edilmiştir. Bununla beraber çörek otu tohumlarının tansiyon düşürücü etkisinin kısmen idrar söktürme özelliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Çörek otu içeriğindeki esansiyel yağların kan kolesterol düzeyini azaltıcı etkisini, karaciğer HMG-CoA redüktazı inhibe ederek ya da bu etkinliğini azaltarak oluşturduğu belirtilmektedir. Kolesterol  düşürücü  ilaçların  yerine  veya bu  ilaçlara  ilaveten  çörek  otu  kullanımın etkinliğini ve güvenilirliğini değerlendiren çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Najmi ve arkadaşlarını  çalışmasında  insülin  direnci  bulunan katılımcılardan  6  hafta  boyunca  atorvastatin  ve metformine ilaveten çörek otu yağı (2.5 mL×2/gün) alan grupta yalnızca atorvastatin ve metformin alan gruba kıyasla TK ve LDL-K düzeylerindeki azalmanın  anlamlı  düzeyde  daha  fazla  olduğu saptanmıştır.  Buna  karşın  TG  ve  HDL-K düzeylerindeki  değişim  değerlendirildiğinde  iki grup arasında anlamlı fark olmadığı gözlenmiştir. Karaciğer enzimlerinde artışın statin kullanılan grupta olduğu görülmüştür.

Yapılan  toksisite çalışmalarında çörek otu kullanımı için geniş bir güvenlik  sınırı  olduğu  vurgulanmakla  birlikte, literatürde  akut  böbrek  yetmezliği  ve  alerjik reaksiyonlara  yol  açabildiğini  gösteren  olgu sunumları mevcuttur.  Hemoglobin metabolizmasını değiştirebildiği, serum kolesterol, TG ve glikoz düzeyleri, lökosit ve trombosit oranını düşürdüğü saptanmıştır. Bunun nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, çörek otunun yapısında bulunan timokinondan kaynaklandığı düşünülmektedir. Çalışmalarda  hemoglobin metabolizmasındaki  değişikliklerin,  lökosit  ve trombosit  sayısındaki  düşüşün  dikkate  alınması gerektiği vurgulanmaktadır.

Çörek otunun kullanımının faydaları çok olmakla birlikte bunun ilaç olmadığı unutulmamalıdır. Takviye olarak kullanması isteyen kişilerin mevcut hastalıkları,beraberinde kullandıkları ilaçlar ve kan tahlilleri de göz önüne alınarak hekim kontrolünde kullanması ve düzenli takiplerini aksatmaması akılcı olacaktır.Eczanelerde takviye amacıyla standardize preparat şeklinde satılan ürünlerin alınması önerilir.

Sağlıklı günler dilerim;
Dr. Muhammed Kemal KAHYALAR



Kaynak: Bes Diy Derg 2016:44(1):55-61, Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı Cilt 7 Sayı 80 Kasım 2019, Samsun Sağ Bil Der, 2018; 3(1): 25-29, Yalçın N. (2019) Çörek Otu (Nigella Sativa L.) Esansiyel Yağının Ratlarda Bağırsak Kasılımları Üzerine Etkisi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi., Taşar N. (2010) Sıçanlarda Renovasküler Hipertansiyonun Neden Olduğu Doku Hasarına ve Hemodinamik Değişikliklere Karşı Nigella Sativa’ nın Koruyucu Etkilerinin Araştırılması. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi., Bulca S. (2014) Çörek Otunun Bileşenleri Ve Bu Yağın Ve Diğer Bazı Uçucu Yağların Antioksidan Olarak Gıda Teknolojisinde Kullanımı. Journal of Adnan Menderes University Agricultural Faculty 11(2) : 29-36., Güzelsoy P, Aydın S, Başaran N. (2018) Çörek Otunun (Nigella Sativa L.) Aktif Bileşeni Timokinonun İnsan Sağlığı Üzerine Olası Etkileri J Lit Pharm Sci. 7(2):118-35., Aslan R. (2018) Antioksidan Destekleri Her Zaman Etkili ve Güvenli mi? Ayrıntı Dergisi 6(65): 25-30.

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com