ANALİZ
Giriş Tarihi : 26-01-2023 17:01   Güncelleme : 05-02-2023 15:53

Mehmet Yavuz Ay Yazdı: Küresel Sistemin Kıskacında Müslümanların Görevleri....

Mehmet Yavuz Ay Yazdı: Küresel Sistemin Kıskacında Müslümanların Görevleri....

İnsanlık tarihi, dip dalgalar halinde gelen büyük yapısal değişim ve dönüşümün önlenemez yükselişi altında benzersiz  bir döneme şahitlik ediyor.

20. Yüzyılın katalizör işlevi ile küresel modernleşmenin insan hayatı üzerindeki saltanatı, yeni tip bir köleliği doğurdu.

Küresel modernleşme; dünyanın dört bucağında tüm dinler, normatif değerler gelenekler, yerel gerçeklikler, renkler, kokular, iklimler adına ne varsa, topyekun insanlığı etkisizleştiren bir güce ulaştı…

Küresel sistemin baskıları altında, tüm zamanların en tektipleştirilmiş insan ve toplum modeliyle karşı karşıyayız…

Bilinen tüm farzların dışında, Müslümanlar için küresel zeminde yeni yükümlülükler boy göstermektedir.

Silâhların gölgesinde şiddetle doğan kölelikten, kurtuluşa götürecek(?!)  istekli köleliğe dönüşen bir dünyanın içindeyiz.

Küresel sistem, oyun bozulmasın diye çağdaş kölelere unvanlar da bahşediyor artık.  Başkan, Bakan, Müdür, Profesör, Doçent, Mühendis… Köleler, oyuna öyle kaptırırlar ki, mezar taşlarına dek unvanlarını yazdırırlar. Kefenin cebi ve rütbesi yok demeyi de…

Kendini Tanrı’nın yerine koyan Küresel Diktatörlük, insanı insana karşı kullanarak insanlığı tehdit ediyor.

Bu zemin ve bağlamda, sorumluluk bilinci taşıyan Müslümanların ilk görevi “İnsanı Savunmak” olmalıdır.

İnançlar, ideoloji, fikir, felsefe ve düşünceler üst yapı unsurlarıdır. Söz konusu unsurlar insan/lık zemininde hayat bulurlar. Cevheri sağlam olan kişiler, gittiği her yere anlam katar.

Ontolojik ve edinilmiş vasıfları ile “İnsanı Savunmak” en temel  en öncelikli görevimizdir.

İnsan ve insanlık büyük tehlike altındadır. İnsan buharlaşırsa dinin, güzel eylemlerin, ahlâkın, dürüstlüğün, ahde vefanın yeri yurdu olmaz.  

Din ve değerler, kaliteli bir insanlık zemininde yeşerme imkânı bulduğunda parlar.

Dini anlatmadan, öğretmeden önce iyi insan yetiştirmek zorundayız. İnançsızlığın büyük kesimler arasında hızla artışı, insanın temellerini gerektiği gibi inşa edemediğimizden dolayı değil midir?

İnsan yok olursa anlamı kalmaz dünyanın.

Kumaşı sağlam insan yetiştirmek öncelikli yükümlülüklerimizdendir. Karakteri, terbiyesi bozuk kişilerin dininden de fayda gelmiyor.

İkinci yeni yükümlülüğümüz, insanla beraber aileyi koruma altına almamızı zorunlu kılar. Bugün şeytanî operasyonlar, insan neslinin yok oluşunu, daha isabetli şekliyle seyreltilmesini dayatmaktadır.

Nuri Pakdil’in deyişi ile “İnsan! Seni savunuyorum. Sana karşı!” demeliyiz.

İnsanı, aileyi, meşru ilişkiyi, çocuk yapmayı teşvik etmeli… Her  tür sapkınlığı reddetmeli ve dünyaya ilân etmeliyiz.

hertaraf.com

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com