ANALİZ
Giriş Tarihi : 27-10-2022 16:02

İsrail İstihbarat Şefi: Rus-İran işbirliği, Tahran'ı stratejik hedeflerine ulaşması için güçlendiriyor..

İsrail İstihbarat Şefi: Rus-İran işbirliği, Tahran'ı stratejik hedeflerine ulaşması için güçlendiriyor..

İsrail istihbarat şefi: Rus-İran işbirliği, Tahran'ı iki stratejik hedefine, nükleer yeteneklere ve bölgesel hegemonyaya ulaşmak için güçlendiriyor ve küresel düzeni değiştirmek için Doğu ve Batı arasındaki rekabet, varlığı zayıflatıyor.

İsrail, Rusya-İran yakınlaşması konusundaki büyük ve derin korku ve endişesini gizlemiyor ve Tahran'ın başarısına büyük katkı sağlayan İHA tedariki konusunda açıkça ortaya çıkan bu işbirliğinin sonuçları konusunda içeriye ve dünyaya uyarıda bulunuyor. Güvenlik uzmanlarının öngördüğü gibi, devam eden savaşta Ukrayna'ya saldırması ile birlikte Rusya'nın, İran'ın Suriye'de daha fazla yerleşmesi için yardım etmeye başlayacağı ihtimali, Tel Aviv'deki siyasi ve güvenlik karar vericilerini endişelendiren ve onları korkuya sürükleyen ve uykusuz bırakan bir konu.

Bu bağlamda, işgal ordusunun Askeri İstihbarat Bölümü'nün eski komutanı General Tamir Hayman, "yeni dünya düzeninin dönüşümleri İsrail'in ulusal güvenliğinin kapısını çalıyor" değerlendirmesinde bulundu ve aynı zamanda "mevcut küresel rekabette İsrail'in Batı'nın zaferinde açık bir çıkarı olduğunu ve duvarda oturmanın (kenarda olup biteni izlemenin) bir tür pozisyon almak olduğunu ve yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini" belirtti.

Geçen yılın ortasında ordudaki görevinden emekli olan ve bugün İsrail Ulusal Güvenlik Araştırma Merkezi'nin müdürü olarak görev yapan General Hayman, İbranice yayın yapan Israel Hayom gazetesinde yayınlanan bir makalede, "İran'ın yardımından elde edilecek herhangi bir Rus başarısının İran-Rusya ilişkisini ve bağlılığını güçlendireceğini ve bu başarının anlamının, İslam Cumhuriyeti'ni iki stratejik hedefine ulaşmasına izin verecek şekilde güçlendirmek olduğunu" ileri sürdü: nükleer yetenekler ve bölgesel hegemonya.

General, "... etkileri çok önem arz eden jeopolitik bir gelişme olan küresel düzen değişikliğinde Doğu-Batı rekabeti içindeyiz" dedi.

Yukarıdakilere ek olarak General Hyman, “Rus-İran ittifakı, Ukrayna'daki savaşın evrimi ve ABD Ulusal Güvenlik Stratejisinin güncellenerek yayınlanmış hali üç merkezi gelişmedir. Yüzeysel bir bakış açısıyla, birinin diğeriyle ilgisi olmamasına ve İsrail için tehlikeli olmamasına rağmen, İsrail'in ulusal güvenliğine meydan okuyabilir ve buna hazırlanmalıyız."

"İlk gelişme Tahran'ın Moskova'ya verdiği destekİran Rusya'ya hassas silah sistemleri sağlıyor ve aynı zamanda Kırım'da birbirine bağlı İran yönlendirmeleriyle Ukrayna'ya saldırarak doğrudan dahil oluyor ve iç arenada İran, sosyal ağlardaki güçlü izlenim dışında ekonomisinin varlığı için yeterli olan günde bir milyon varilden fazla petrol ihraç ediyor ve rejim gösterilere kararlı ve verimli bir şekilde karşı koyuyor" dedi.

"İkinci gelişme Ukrayna'daki muharebe. Rusya, ülkenin batısında acil durum ilan ederek Kiev üzerindeki baskıyı yeniden başlatıyor ve zafere kadar savaşı sürdürmekte kararlı ve Suriye'den Ukrayna cephesine kuvvet ve muharebe araçlarını transfer ediyor."

Hayman, "Üçüncü gelişme, Çin'in dünya düzeninin ilk sorunu ve ABD'nin ulusal güvenliğine yönelik bir numaralı tehdit olduğu şeklinde tanımlanan ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesidir ve bu bağlamda değerlendirildiğinde Ortadoğu ülkeleri kendi sorunlarını ele almalıdır, ABD uzaktan destek verirken, Washington nükleer bir İran'ı önlemeye kararlıdır, ancak rejimleri değiştirmek için askeri güç kullanmayacaktır; teknoloji bir ulusal güvenlik potansiyeli olmaya mahkumdur" dedi.

Hayman, "Geçmişten farklı olarak, bu kez Rusya, Suriye'deki İran mühimmatını İsrail'in hareket özgürlüğünü bozacak şekilde koruyarak ve dolaylı bir şekilde gelişmiş İran silahlarının Suriye'ye aktarılmasına yardımcı olarak ve hatta potansiyel olarak İsrail'e atfedilen saldırıların bilinen kınamalarının ötesinde bir tepki geliştirerek kendisini Suriye'de konumlandırma çabalarını destekleyecektir" dedi.

Ayrıca General Hayman, “stratejik tehdidin İran nükleer programından geleceğini vurguladı. Bu şekilde ne kadar çok zaman geçerse, bir anlaşmaya varılması o kadar az olasıdır ve anlaşmanın bir sonucu olarak beklenen ekonomik iyileşmeye ihtimaline rağmen, İran cumhurbaşkanı henüz bu yarara işaret etmemektedir”dedi.

"İran Cumhurbaşkanının "acı zehiri yudumlamak" zorunda kaldığı geçmişten farklı olarak, mevcut realite böyle bir tavizi gerektirmiyor ve Rusya'ya yapılan yardımın ışığında, Tahran'a Batıya yönelik ekonomik güvenlik ağı sağlayan Rus-Çin ilişkilerinden doğan kuvvetinden önemli bir takviye sağlanacak." 

"Amerika'nın İran'ı yerel bir Orta Doğu sorunu olarak görmesi bağlamında, İran'ın nükleer programı engelsiz ve geciktirmek veya kısıtlamak için herhangi bir neden olmadan hızlandırmaya devam ettiği tehlikeli bir durum ortaya çıktı ve İran lideri, yaptırımların etkisiz olduğu ve rejimine karşı herhangi bir ABD askeri operasyonunun mevcut zaman aralığında daha az mümkün olduğu sonucuna varabilir ve böyle bir durumda kendimizi Doğu'nun nükleer güçler ittifakının bir parçası olarak nükleer bir İran gerçekliğinde bulabiliriz" uyarısında bulundu.

İsrailli General Tamir Hayman, "Çin'in artan ABD rekabetinden kaynaklanan, teknoloji ticareti, araştırma ve geliştirme konusunu hassas bir güvenlik sorunu olarak konumlandıran, İsrail'in merkezi ekonomik lokomotifini, teknoloji ticaretini ve bilimini tehlikeye atan daha uzun vadeli, ancak daha az önemli olmayan stratejik bir tehdit var" dedi. 

Zuhair Andraos / Rai Al Youm / Hürsedahaber

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com