“Ey kardeşler, el-Aksa Tufanı savaşı kapsamında halkımız geçtiğimiz Ekim ayının 7’sinden beri işgale karşı şerefli ve kahramanca bir savaş yürütüyor. Hak ile Batıl savaşında Kudüs ile Filistin’i özgürleştirme yolunda bir savaş veriyor.
Halkımız ve onun direniş gücü düşmanın ve savaşın doğasını biliyor. El-Aksa Tufanı operasyonu başladığı zaman Siyonist oluşumun ve onun mücrimliğinin doğası konusunda bir vehme kapılmadık. Keza Amerikan yönetiminin mücrimliği ve onun bu cinayete tamamen iştirak etmesi konusunda da bir vehme kapılmadık.
Ümmetimizin Lübnan’da, Irak’ta, Afganistan’da ya da Viyetnam gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde cinayetlerine şahit olduğu tuğyanlardan bir hayır ya da adil bir duruş beklemiyorduk elbette.
Amerikalıların desteklediği ve katıldığı Filistin’deki son günlerde yaşanan cinayetler konusunda da onlardan bir insaf beklemiyorduk.
Katliamlar ne bizi korkutuyor ne de irademizi kırıyor. Bilâkis Filistin’i özgürleştirene kadar kat edeceğimiz yolda önümüze çıkan engeli ortadan kaldırma konusunda sabır ve kararlığımızı arttırıyor.
Bu savaşta direnişimiz ve halkımızın yanında durdukları için direniş eksenindeki kardeşlerimizle iftihar ediyoruz.
Yine Filistin ve direnişe desteklerini bildiren ümmetimizin halk bazındaki topluluklarıyla da gurur duyuyoruz.
Desteği ve Filistin’i özgürleştirme yolunda verdiği onlarca şehidi dolayısıyla Lübnan’daki direnişle onur duyuyoruz. Ki (Lübnan direnişi), savaşın ikinci gününden işgalciye karşı çatışmaya katıldı ve halen savaşmaya devam ediyor.
Irak İslami Direniş’e ve tüm yaralarına rağmen Siyonistle savaşmayı seçen Yemen direnişine selam olsun.
Ayrıca Cuma günü yaptığı konuşmada ilan ettiği duruşları dolayısıyla Sayın Seyid Hasan Nasrallah’a şükranlarımızı sunuyoruz.
Yine Filistin halkı ve direnişine her alanda desteklerini esirgemeyen İslam Cumhuriyeti’ne de teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
KHA (Kudüs Haber Ajansı)
