GÜNCEL
Giriş Tarihi : 22-11-2022 21:35

Erdoğan'dan kara harekatı mesajı: Askerimizle kökünü kazıyacağız...

Erdoğan'dan kara harekatı mesajı: Askerimizle kökünü kazıyacağız...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Artvin’de düzenlenen Yusufeli Barajı ve HES, Yeni Bağlantı Yolları ve Tünelleri, Yeni Yerleşim Bölgesi Açılış Töreni'ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu saatten sonra bizim için tek ölçü vardır. O da kendi ülkemizin, kendi vatandaşlarımızın güvenliğidir. Bu güvenlik nereden başlayacaksa oraya kadar gitmek en meşru hakkımızdır. En başta, kendi güvenlikleri için binlerce kilometre öteden gelip fütursuzca güç kullananların bu hakkımızı anlayışla karşılamaları gerekiyor. Irak ve Suriye sınırlarımızın bir kısmında bu güvenlik çizgisini olması gereken yere zaten çektik. Hâlen sınırlarımıza ve vatandaşlarımıza saldırıların devam ettiği yerlerde de bu çizgiyi olması gereken yere çekmemize kimse mâni de olamaz, karşı da çıkamaz. Birkaç gündür uçağımızla, topumuzla, SİHA’mız ile teröristlerin tepesindeyiz. En kısa sürede tankımızla, askerimizle, bizimle birlikte yol yürüyen dostlarımızla birlikte hepsinin de kökünü kazıyacağız” diye konuştu.  

Erdoğan, burada şöyle konuştu: 

“Bundan 20 yıl önce Türkiye'nin toplam tünel uzunluğu 50 kilometre iken biz, sadece Yusufeli'nde, köy yollarındakilerle birlikte 62 kilometre tünel inşa ettik. Bir enerji sıkıntısı olsa, sadece burası 1,5 yıl enerjiyi temin eder. Bu baraj, aynı zamanda Çoruh Nehri’nin devamındaki Artvin, Deriner, Borçka ve Muratlı barajlarının en yüksek verimle çalışmasını sağlayacaktır.  
Hangi alana bakarsanız bakın, benzer düzeylerde artışlar görürüsünüz. Bunca yatırımı, bunca emeği, çabayı niye gösterdik? Ya biz sizi seviyoruz, biz bu milleti seviyoruz be. Bizim bu millete bir aşkımız var. Biz, bu vatan için, bu millet için varız. Türkiye için, Türkiye sevdalısı olarak, Türk milletinin sevdalısı olarak bu yolda yürüdük, yürüyoruz. Üstelik sadece altyapı ile kalmadık; demokrasimizi, hak ve özgürlüklerimizi geliştirmek için de destansı bir mücadele yürüttük. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde, ülkemizin bu başarıyı nasıl yakaladığı soruluyor. Her ne kadar muhataplarımıza diplomatik cevaplar veriyor olsak da bu başarıyı milletimizle bir olmamıza, iri olmamıza, diri olmamıza, kardeş olmamıza, hep birlikte Türkiye olmamıza borçlu olduğumuzu biliyoruz.
TERÖRİSTLERİN HER BİRİNİN KİMLİĞİNİ, SİCİLİNİ, YERİNİ BİLİYORUZ
Biz bu kutlu mücadeleyi verirken büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını engelleme çabaları da her gün yeni tezahürleriyle kesintisiz sürüyor. Esasen bu topraklar, asırlardır terör eylemi kılıfı altında sergilenen ihanete maruz kalmıştır. Balkanlar'dan Kafkaslara kadar uzanan geniş bir coğrafyada örnekleri görülen bu ihanetlerin bedellerini belki biz de ödedik. Şurası bir gerçek; asırlardır bu ülkeye, bu millete ihanet edip sonrasında iflah olan hiç kimse yoktur. Hâlâ kapanmamış hesaplar belki olabilir. Ama onların görüleceği günler de mutlaka gelecek. Önceki hafta İstanbul’da yaşanan bombalı saldırıyı da mertçe karşımıza çıkmayan, yüreği yetmeyenlerin alçakça giriştikleri bir eylem olarak görüyorum. Aralarında çocukların da bulunduğu 6 masumun hayatına mâl olan bu alçak saldırıya cevabımızı, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütü hedeflerini yerle yeksan ederek verdik. Kendilerini en güvenli hissettiği yerlerde başına yağan bombaları hazmedemeyen terör örgütü, bu defa da sınır bölgelerimizdeki sivil yapıları ve insanlarımızı hedef almıştır. Bu vesileyle Karkamış'ta hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. 4 yaşında çocuk ya, 4 yaşında şehidimiz, 22 yaşında öğretmenimiz rahmetli oldular. Bu kardeşlerimizin dökülen tek damla kanı dahi boşa gitmeyecektir. Ülkemiz sınırlarına ve vatandaşlarına yönelik saldırıların kaynakları bellidir. Bu bölgedeki teröristlerin her birinin kimliğini, sicilini, yerini biliyoruz. Aynı şekilde bu teröristleri kimlerin himaye ettiğini, silahlandırdığını, cesaretlendirdiğini de çok iyi biliyoruz. Sabrımız, çaresizliğimizden veya kifayetsizliğimizden değildir. Sabrımız, bir hukuk devleti olarak diplomasiye, yaptığımız anlaşmalara, ülke olarak bize verilen sözlere sonuna kadar riayet etme hassasiyetimizdendir. 
GÜVENLİK ÇİZGİSİNİ ÇEKMEMİZE KİMSE MÂNİ OLAMAZ
Buradan, Yusufeli’nden açıkça ilan ediyorum: Biz, Suriye sınırlarımızın güvenliğe kavuşturulması hususunda verdiğimiz her söze, yaptığımız her anlaşmaya riayet ederek üzerimize düşeni yerine getirdik. Türkiye’yi harf oyunları ile terör örgütlerinin ismini değiştirerek, teröristlerin yanında kendi askerleriyle görüntüler vererek oyalayacaklarını sananlar için yolun sonu gelmiştir. Artık bu saatten sonra bizim için tek ölçü vardır. O da kendi ülkemizin, kendi vatandaşlarımızın güvenliğidir. Bu güvenlik nereden başlayacaksa oraya kadar gitmek, en meşru hakkımızdır. En başta, kendi güvenlikleri için binlerce kilometre öteden gelip fütursuzca güç kullananların bu hakkımızı anlayışla karşılamaları gerekiyor. Irak ve Suriye sınırlarımızın bir kısmında bu güvenlik çizgisini olması gereken yere zaten çektik. Hâlen sınırlarımıza ve vatandaşlarımıza saldırıların devam ettiği yerlerde de bu çizgiyi olması gereken yere çekmemize kimse mâni de olamaz, karşı da çıkamaz.  
Birkaç gündür uçağımızla, topumuzla, SİHA’mız ile teröristlerin tepesindeyiz. En kısa sürede tankımızla, askerimizle, bizimle birlikte yol yürüyen dostlarımızla birlikte hepsinin de kökünü kazıyacağız. Bunu da böyle bilin.” 
Konuşmasının ardından Erdoğan, canlı bağlantı ile Yusufeli Barajı ve HES, yeni bağlantı yolları ve tünelleri ile Yusufeli’nin yeni yerleşim yerinin açılışını yaptı. Erdoğan, yeni yerleşim yerinde inşa edilen iş yeri ve konutların anahtarlarını tapularıyla birlikte sahiplerine teslim etti.

Milli Gazete

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com