ANALİZ
Giriş Tarihi : 04-01-2023 09:39   Güncelleme : 10-01-2023 11:10

Akif Beki Yazdı: Lozan Anlaşmasının Yüzüncü Yılı, Lozan Biter Yalan Bitmez

Akif Beki Yazdı: Lozan Anlaşmasının Yüzüncü Yılı, Lozan Biter Yalan Bitmez

Akif Beki Karar gazetesinde, "Lozan Biter Yalan Bitmez" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı: 

Bahçemizi kazsak bor, petrol ve doğal gaz fışkıracak ama Lozan Antlaşması'nın gizli maddeleri bırakmıyor diye uyduruluyordu.

Büyük ve güçlü Türkiye'nin şahlanmasına izin vermeyen gizli maddeler, 2023'te kalkacaktı. Anlaşma yüzyıllıktı ve süresi doluyordu.

Bu Lozan efsaneleri, kazmayı vurduğu yerden jelibon madeni çıkaracağına inananları bile bastı bağrına.

Oysa efsanenin orijinal versiyonunda maden yasağı filan yoktu. Yıldıray Oğur, önceki gün Karar'daki yazısında izini sürdü, kaynağına indi.

1950'de, Necip Fazıl'ın Büyük Doğu dergisinden türemiş görünüyor. 29. sayısında, "Lozan’ın İçyüzü" adlı bir makaleden çıkmış. Takma adla yazan, Necip Fazıl.

'Gizli maddeler'i güya ifşa ediyor makale. Bunu da devrin İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon'un sözlerine dayandırıyor. Fakat Curzon, İngiliz parlamentosunda o sözleri etti mi? Doğrulanamıyor, aslı meçhul. Curzon'un ağzına yakıştırıldığı anlaşılıyor.

Efsanenin ilk versiyonlarında gizli maddeler nasıl mı geçiyor? Harf, şapka gibi devrimlerle hilafetin kaldırılmasının, Ayasofya'nın namaza kapatılması ve başkentin İstanbul'dan taşınmasının şart koşulduğu şeklinde.

Kılık kıyafette Batılılaşma, Batı hayranı Osmanlı Sarayı'nda başlamıştı. İlber Ortaylı gibi tarihçiler, fırsat bulsa harf devrimini Abdülhamid'in bile yapacağını anlatıyor.

Fakat hayır, Cumhuriyet'i kurma izni karşılığında Haçlı'ya söz verilen tavizlermiş bunlar. Hristiyan Batı'ya yaranmak için, İslam'dan ve ümmetin liderliğinden vazgeçilmiş.

Necip Fazıl'ın rivayeti nasıl mı ciddiyet kazandı, yayıldı ve tuttu? Said Nursi'nin, öğrencileriyle yazışmalarından oluşan lâhikalar eserine girmeyi başararak.

Efsane, dilden dile aktarılarak zamanla büyüyüp genişliyor. Herhalde umutsuzluğa düşürmemek ve inandırıcılık katmak için bir geçerlilik süresi de konuyor.

Petrol, doğal gaz, bor madeni çıkarmamıza engel olan gizli maddelerin eklenmesi, daha yakın zaman işi.

Lozan, efsanelerde hep zafer değil bir hezimet gibi gösteriliyordu.

Ancak başlangıçta; ezanlarımızı susturmak, bayraklarımızı indirmek isteyen Batı'nın dinî dayatmalarına boyun eğildiğiyle sınırlıydı.

Lozan yalanlarını güncelleyenler, Allah'tan süre sınırı koydular da gizli maddelerden kurtulabildik. Yoksa sittin sene geçse ezanlarımız, bayraklarımız tehlikeyi atlatamayacaktı. Bir gün jelibon madenlerini çıkarıp dünyanın süper gücü de olamayacaktık.

Gerçi Lozan mavalları bitmeden petrol, doğal gaz, bor bularak ve Ayasofya'yı ibadete açarak ayağımızdaki prangaları söküp atabildik... Zaten öyle gizli maddeleri de bir bitiş tarihi de yoktu, hiç olmadı...

Fakat Lozan'ın palavra icabı 2023'te bitmesi, rahatlatıcı tabii. Özellikle de halkı bu yalanlardan uyandırmakta ve gözlerini gerçeğe açmakta zorlanan muhalefeti çok rahatlattı.

Yine de ezanlarla bayraklarımız ve yeraltı zenginliklerimiz istismardan kurtuldu diye fazla sevinmesin, hemen gevşemesinler derim.

Lord Curzon'un ağzına laf uyduranlar, Altılı Masa'ya mı uydurmayacak!

Ayasofya'yı ve doğal gaz kuyularını kapattırmaktan ezanları susturup vatanı böldürmeye, neler söyletmiyorlar ki muhalefete! Olmayan vaatleri, kendileri uydurup gerçekmiş gibi pompalayabiliyorlar.

Unutmayın; Lozan biter, yalan ve dolduruşları bitmez.

AVRUPA'YA GELEMEYEN KIŞ NEYİN HABERCİSİ?

Putin'in ve yerli, millî Putincilerin son umuduydu; Avrupa'ya kara kış geliyordu.

Rusya'ya ambargo koymak neymiş, soğuktan donarak görecekti Batı.

Sürünerek kapısına gelecek, Rus gazı için Putin'e yalvaracaklardı.

Avrupa bu kışı çıkaramayacak, savaşı Putin kazanacaktı.

Tüm umutlar ona bağlanmıştı ama general kış, Putin cephesini hayal kırıklığına uğratıyor.

Ocak ayındayız, kışın göbeği. Avrupa, zemheri zamanında tarihin en sıcak havalarını yaşıyor. Gaz tüketimi ve fiyatları, düşüşte.

Alplerin kayak merkezlerinde neredeyse çiçekler açacak.

Bırakın şehirleri, Putincilerin güvendiği dağlara dahi yağmadı kar.

Avrupalılar, kaloriferleri kısıp kara kışa göre yaptılar hazırlıklarını. Yakıt tasarrufu için battaniye altında titreyerek oturdular.

Fakat en kötüsünü yaşamıyorlar. Talih, yüzlerine gülüyor sanki. Havadan yana şansları, yaver gidiyor.

Bakalım, bu kışın sonunda kim ayakta kalacak?

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com